17 Ocak 2014 Cuma

Dünyanın en güzel sokağı

0 yorum

Dünyanın en güzel sokağı olduğunun kanıtı 4 fotoğraf

Brezilya'nın Porto Alegre şehri ağaçlarla döşeli sokağıyla meşhur...

100 adet 'ndan oluşan "" isimli sokaktaki ağaçlar 1930'da bölgede çalışan  işçiler tarafından dikilmişler. Tipuana Ağacı binaların 7. katına kadar uzayabiliyor.




2005 yılında alışveriş merkezine yer açmak için ağaçların bir kısmının kesilmesi planlansada yerel halkın büyük itirazlarından sonra sokak zarara uğramadan bugünlere kadar gelmeyi başarır.


kaynak http://www.mynet.com/
Haberin Devamı ►

13 Ocak 2014 Pazartesi

Tablet ve Telefon Tarihe Mi Karışıyor?

0 yorum

Tablet ve Telefon Tarihe Mi Karışıyor?

Piyasaya sürülen phabletlerin sayısının artması ve bunların ekran çaplarının büyütülmesi ile akıllı telefon ve tabletler arasındaki sınır gittikçe kayboluyor.

Bu sınırı CES 2014 Fuarında tanıtılan ve 6,8 inç dokunmatik ekranla donatılmış olan Hisense X1 adlı cihaz tamamen yok edebilir. 7 inç ekrana tabletlerin sahip olduğunu hesaba katarsak (örneğin, GoogleNexus 7), yeni ürünle tabletler arasındaki farkın çok cüzi olduğunu söyleyebiliriz.

6,8 inç ekranlı Hisense X1’in ekran çözünürlüğü 1920×1080piksel. Bu birinci sınıf phabletin kalbini dört çekirdekli, güçlüQualcomm Snapdragon 800 işlemci oluşturuyor. Bu işlemci 2 GB RAM ile birlikte cihaza iyi performans vehız sağlıyor. Dahili belleğinin 16 GB olması ise bazı beklentileri büyük olan kullanıcıları hayal kırıklığına uğratabilir, bunun yanı sıra yazılım platformu olarak da en son sürüm olmayan Android 4.3 işletim sistemi seçilmiş (ama Kitkat entegrasyonu müjde edilmiş).
Hisense X1’in diğer teknik özellikleri arasında ön ve arka kapağa yerleştirilmiş 5 ve 13 megapikselkamera, 3900 mAh pil gösteriliyor. Cihazın ebatları 152,8x79x9,7 mm. Bu phabletin Silver markası ileikinci çeyreğin sonunda ABD piyasasına sürüleceği biliniyor. Cihazın fiyatı ile ilgili herhangi bir bilgi verilmiyor.
Biri bu işe dur desin :))) şimdi aldığın bir ürün 1-2 ay sonra teknoloji olarak geri kalıyor.Cep telefonu ve tablet piyasasının bu inanılmaz yükselişi ve değişimi arz ve talep sürdükçe devam edecek gibi görünüyor.
Beyaz Bülten 


Haberin Devamı ►

H3N2 virüsünü bu besinlerle yenin

0 yorum

H3N2 virüsünü bu besinlerle yenin


Grip salgını tüm Türkiye’yi etkisi altına aldı. Gripten korunmak, hastalığa yakalandıysak da kolay atlatmak bazı besinlerle çok daha kolay.

Gerek gripten korunmak gerek de gribi çabuk atlatmak mümkün. Bunun için hiç şüphesiz öncetemizlik ve hijyene dikkat edilmeli. İşte yapılması gerekenl

• Sabun ve su ile ellerinizi sık sık yıkayınız.

• Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlerekirli ellerle temas etmekten kaçınınız.

• Yüzeyleri sık sık temizleyiniz.

• Yeterli ve dengeli besleniniz.

• Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınınız. Kapalı ve kalabalık ortamları sık sık havalandırınız.

• Herhangi bir risk grubunda iseniz grip aşısı yaptırınız. (İçerisinde bulunduğumuz hafta itibariyle halen grip aşısı yaptırılması mümkündür ve risk gruplarının grip aşısı reçete edildiğinde SosyalGüvenlik Kurumu tarafından karşılanmaktadır).

Dikkatli olmanız gerekenler

• 65 yaş ve üzerindeki kişiler,

• Yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler,

• Astım dahil olmak üzere kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olanlar,

• Şeker hastaları,

• Kronik böbrek yetmezliği olanlar,

• Kan hastalığı olanlar,

• Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar,

• 6 ay - 18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin kullananlar.

• Sağlık çalışanları,

• Toplu alanlarda çalışanlar ve yaşayanlar

Grip olunca yapılması gerekenler

Yukarıda sayılan hastalık risk gruplarındaysanız veya 65 yaş üzerindeyseniz hekime müracaatediniz. Erken başlanan (ilk 48 saat) antiviral tedavi gribi önler. Ayrıca grip geçirdiğinizde belirtileriniz ağırlaşırsa (nefes darlığı, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı, yüksek ateşöksürük gibi belirtilerin ortaya çıkması) bir hekime başvurunuz ve tavsiyelerine göre gerekli ilaçları kullanınız.

Antibiyotikten uzak durun

Antibiyotikler gribi tedavi etmezler bu nedenle hekim tavsiyesi dışında antibiyotik kullanmayınız. İstirahat ediniz. Bol sıvı tüketiniz. Hastalığı bulaştırmamak için mümkün olduğunca diğer insanlarla teması sınırlandırınız. Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağzı kağıt mendille kapatınız ve kullanılan kağıt mendili çöp kutusuna atınız. Kağıt mendil yoksa kol içi ile ağız ve burnunuzu kapatınız.

Bunları tüketin

• Ihlamur

• Kuşburnu

• Adaçayı

• Zencefil

• Karanfil

• Kivi

• Karabiber

• Limon

Bu besinleri çay veya bal gibi karışımlarla tüketmek de mümkün.


Çevremdeki herkez hasta, gerçekten çok ciddi bir salgın söz konusu.İşin kötü tarafı ilaç kullanmanın da bir faydası yok.

Doğal yollar ile iyileşmeye çalışalım.Umarım yukardaki yazı faydalı olur.

Hastalıksız sağlıklı bir hayat geçirmeniz dileklerimle.

Beyaz Bülten 
Haberin Devamı ►

Konut fiyat artışında İstanbul Türkiye ile arayı açtı

0 yorum

Türkiye ve İstanbul için konut fiyatlarındaki artış oranı arasında makas açılıyor. Mavi çizgi Türkiye genelini, kırmızı çizgi İstanbul'daki artışı temsil ediyor.


İstanbul'da konut fiyatlarının soluksuz yükselişi sürüyor. Ekim itibariyle İstanbul'da ev fiyatlarındaki artış son bir yılda yüzde 18.3 olurken bu oran Türkiye geneli için yüzde 13.04'te kaldı. İstanbul, konut fiyatlarındaki yükseliş hızında Türkiye geneli ile arasını açtı. Emlak GYO Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sur'a göre bu farkın açılmasında İstanbul için art arda geliştirilen Kanal İstanbul, 3. Köprü, 3. Havalimanı gibi projeler etkili. Ayrıca yabancı ilgisi de İstanbul'da yoğunlaşıyor. Tüm bunlar aradaki makasın açılmasını tetikliyor.
Geçtiğimiz hafta açıklanan Merkez Bankası konut fiyat endeksine göre İstanbul'da bir evin metrekare satın alma değeri 2080 TL oldu. Türkiye genelinde ise ortalama bir evin metrekare satın alma değeri 1313 TL olarak belirtildi. Bu da gösteriyor ki İstanbul'da 100 metrekare ev almak isterseniz, tam 208 bin TL ödemeniz gerekiyor. Aynı rakam Türkiye genelinde 131 bin 300 TL'ye kadar düşüyor. Bu bedel yapılmış konutlar için geçerli.
YENİ KONUT % 17.8 ARTTI
Merkez Bankası'nın Yeni Konut Fiyatları Endeksi'ne göre ise İstanbul'da yeni yapılan bir evin fiyatı geçen yıla göre yüzde 17,56 arttı. Ülkenin geneline bakıldığında ev fiyatlarının yükselişini sürdürdüğü gözleniyor. Ancak artış hızı İstanbul kadar değil. Bu arada Türkiye fiyatları yükselişinde İstanbul'daki konut fiyatlarının hızlı yükselişi de etkili.
Asıl dikkat çekici olan konut fiyatlarında İstanbul ile Türkiye arasındaki farkın hızla açılması. Örneğin geçen yıl ekim ayında Merkez Bankası'nın Konut fiyat endeksine göre İstanbul'da ortalama bir evin fiyatı Türkiye genelinin yüzde 8.75 üzerinde gözüküyor. Geçen yıl ekim ayında ise, İstanbul'daki bir evin değeri Türkiye ortalamasının sadece yüzde 3,93 üzerindeydi.
Yeni yapılan evlerde Türkiye ile İstanbul arasındaki fark çok daha açık. İstanbul'da yeni bir evin fiyatı Türkiye ortalamasının yüzde 11,9 üzerinde.
Emlak Konut Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sur'a göre Türkiye'ye oranla daha yükske olan artışın altında bu yıl İstanbul'da yürüyen önemli projeler rol oynuyor. Üçüncü Köprü, Kanal İstanbul, Üçüncü Havalimanı gibi projeler fiyat artışında etkili. Bir diğer tetikleyici ise yurtdışı alıcısının gözde pazarının İstanbul olması. Bu projelerin ve yabancı ilgisinin pozitif etkisi İstanbul ile Türkiye genelinde makasın açılmasına yol açıyor. Ancak, Sur açılan bu makasın açıklanamayacak bir noktada olmadığına da dikkat çekiyor.
YABANCI YATIRIMCI ETKİLİ
Dünyanın bütün ülkelerinde marka şehirleşme kavramı olduğunu, uluslararası yatırımcının da bu marka şehirlere ilgi gösterdiğini ifade eden Sur, "Türkiye'nin de marka şehri İstanbul. Bu iş aslında yerli yatırımcının ilgisine bağlı. Biz Ankara İzmir'i markalaştırmak istiyorsak önce yerel yatırımcının teveccühü lazım. Olay arz ve talebe dayalı. Ancak, İzmir, Ankara, Bursa, Antalya ve Akdeniz kıyılarında geliştirilecek projeler de büyük potansiyel taşıyor" diyor.
Dünyada da marka şehirler ile ülke geneli arasında makas olduğunu ifade eden Sur şöyle devam etti: "Amerika'da da yatırım deyince akla New York, Miami geliyor. Japonya'da Tokyo, Fransa'da Paris fiyat artışında ülke genelinin üzerinde gidiyor. Bu her yerde böyle. Kendi içinde bir mantığı var. Bu İstanbul için bir balon oluştuğu konusunda gösterge değil."




Haberin Devamı ►

HSYK kanun değişikliği anayasaya aykırı

0 yorum
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Ahmet Hamsici, HSYK Kanunu’nda değişiklik öngören teklifte yer verilen düzenlemelerin, Anayasa’nın 159. maddesi ile 2. maddesinde ifadesini bulan “hukuk devleti” ilkesine aykırı olduğunu savundu.
Anadolu Ajansı’nın haberine gore Hamsici, kişisel değerlendirmelerine yer verdiği yazılı açıklamada, 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği ile HSYK’nın, Adalet Bakanlığından bağımsız, yargının ayrı bir erk olması kuralına uygun düzenlemeye kavuşturulduğunu belirtti.
Yapılmak istenen kanun değişikliğiyle Kurul’un fiilen adalet bakanına bağlı ve bağımlı, ayrı bir erkten daha çok yürütmenin emir ve gözetimi altında görev yapan bir yapı haline getirilmesinin söz konusu olduğunu savunan Hamsici, “Bu durum yapılan Anayasa değişikliği ile kurulan bağımsız bir Kurul’un oluşumuna aykırıdır” iddiasında bulundu.
Anayasa’nın, HSYK’nın düzenlendiği 159. maddesine bakıldığında, Kurul’a Adalet Bakanlığından ve dolayısıyla siyasi iradeden bağımsız, ayrı özerk bir irade verilmesinin amaçlandığı ve tüm maddenin bu temel amaçtan hareketle düzenlendiğinin görüleceğini belirten Hamsici, bu maddede, Kurul’un organizasyon yapısı ve işleyişine ilişkin tüm kuralların klasik bir kamu kurumundan farklı olarak “mahkemelerin bağımsızlığı” ve “hakimlik teminatı” ilkelerine uygun olması gerektiğinin vurgulandığını aktardı.
Ahmet Hamsici, “Madde metni bütünüyle incelendiğinde; anayasa koyucunun öncelikle Kurul’u, yerine getirdiği hassas fonksiyon nedeniyle klasik bir kamu kurumu olarak görmediği ve olağan bürokratik hiyerarşiden ayırdığı, ardından da Kurul’a, Adalet Bakanlığı ve siyasi iradeden bağımsız kendi inisiyatifi ile kullanabileceği özerk bir irade tanımayı amaçladığı görülmektedir” ifadesini kullandı. Hamsici, şunları kaydetti:
 “Anayasa koyucu bu amaçtan hareketle ilgili maddenin ilk fıkrasında, Kurul’un organizasyon yapısı ve işleyişine ilişkin yapılacak düzenlemelerin, ‘mahkemelerin bağımsızlığı’ ve ‘hakimlik teminatı’ ilkeleri çerçevesinde yapılacağını belirterek Meclis’in sahip olduğu takdir yetkisini bu ilkeler ile sınırlamış ve bu anlamda Kurul’un özerk iradesinin varlığını anayasal güvenceye kavuşturmuştur. Bu sebeple Kurul’un organizasyon yapısı ve işleyişine ilişkin tüm kuralların ihdasında Meclis’in kullanabileceği takdir yetkisi, klasik kamu kurumlarının organizasyon yapısı ve işleyişine ilişkin kullanılabilecek olağan takdir yetkisinden farklıdır, farklı olmak zorundadır zira bu farklılığın gerekliliği, ilgili maddenin ilk fıkrasında ‘mahkemelerin bağımsızlığı’ ve ‘hakimlik teminatı’ ilkelerine atıf yapılarak açık bir şekilde ifade edilmiştir. Bu noktada Anayasa’nın 159. maddenin son fıkrasında Meclis’e tanınan, kurul üyelerinin seçimini, dairelerin oluşumunu ve işbölümünü, Kurul’un ve dairelerin görevlerini, toplantı ve karar yeter sayılarını, çalışma usul ve esaslarını, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazları ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevlerini kanunla düzenleyebilme yetkisi, tamamen sınırlı bir yetki olup ancak ilk fıkrada belirtilen ‘mahkemelerin bağımsızlığı’ ve ‘hakimlik teminatı’ ilkeleri çerçevesinde kullanılabilecek bir yetkiyi ifade etmektedir.”
KLASİK BİR KAMU KURUMUNA DÖNÜŞÜR
Ahmet Hamsici, “Oysa Meclis’e sunulan teklif metni incelendiğinde; Kurul’un organizasyon yapısı ve işleyişine ilişkin düzenlemelerde 159. madde uyarınca riayet edilmesi gereken ‘mahkemelerin bağımsızlığı’ ve ‘hakimlik teminatı’ ilkeleri hiçe sayılmış ve bir yandan Kurul adeta adalet bakanının emrinde, Bakanın iradesi dışında irade kullanamayan, sıradan klasik bir kamu kurumuna dönüştürülürken, diğer taraftan seçimle gelen üyeler de bakanın emrinde, akanın izni dışında karar alamayacak konuma getirilmiştir” görüşünü savundu.
Teklif metninde öngörülen değişikliklerin büyük bölümünde “dönüştürme ve siyasallaştırma”nın çok açık bir şekilde görülebildiğini ileri süren Hamsici, “düzenlemelerin Anayasa’nın 159. maddesi ile 2. maddesinde ifadesini bulan ‘hukuk devleti’ ilkesine aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmektedir” ifadesini kullandı.
Anayasa’nın 138. maddesine göre hakimlerin görevlerinde bağımsız olduklarını vurgulayan Hamsici, “Doğrudan ve dolaylı olarak Kurul üzerinden hakim bağımsızlığına ve tarafsızlığına yönelik getirilecek düzenlemeler, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesi ile çelişecek ve Anayasa’ya aykırılık teşkil edecektir” iddiasında bulundu.
Anayasa’da kuvvetler ayrılığı esasının benimsendiğini belirten Hamsici, “Teklifte yer alan düzenlemeler incelendiğinde yargıya ilişkin en temel ve önemli yetkilerin doğrudan veya dolaylı olarak Kurul Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı’na verilmiş olduğu görülmektedir. Bu durumun da yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığına ve HSYK’nın mahkemelerin bağımsızlığı ile hakimlik ve savcılık teminatı esaslarına göre hareket etmesi prensibine aykırılık teşkil ettiği açıktır” görüşüne yer verdi.
Mevcut teklifteki düzenlemelerin birçoğunun, yüksek yargı kurumlarının oluşumuna ilişkin kural ve ilkelerin yer aldığı uluslararası belge ve raporlara, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Hakimlerin Bağımsızlığı, Verimliliği ve Rolü Hakkındaki Tavsiye Kararı ile Avrupa Yargı Kurulları Ağı raporlarına aykırılık teşkil ettiğini öne süren Hamsici, şöyle devam etti:
“Teklifteki düzenlemeler Hükümet tarafından benimsenen ve uygulanan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi, Eylem Planları, Katılım Ortaklığı Belgesi, Ulusal Program ile bağdaşmamaktadır. Hükümet bu belgelerde öz olarak HSYK’nın objektiflik, tarafsızlık, şeffaflık ve hesap verebilirlik temelinde geniş tabanlı temsil esasına göre yapılandırılacağı ilkesini benimsemiştir. Teklifteki düzenlemeler ayrıca adalet bakanı ve müsteşarı hakkında söylenen ve yazılan ulusal ve uluslararası raporlarda ifade edilen hususlara da tamamen aykırıdır. Bu raporlarda bakan ve müsteşarın yetkilerinin sınırlandırılması hatta kaldırılması tavsiye edilirken, bunun aksine teklifte özellikle bakanın yetkileri olağanüstü bir şekilde arttırılmış, tartışmasız şekilde Kurul’da tek otorite haline getirilmiştir.”
Teklifin gerekçesinde, “geçen 3 yıllık süre içindeki uygulama dikkate alınarak Kurul’un daha etkin ve verimli çalışması amacıyla” bu değişikliklerin yapıldığının ifade edildiğini aktaran Hamsici, “Kurul’un yeni yapısıyla 3 yılda ortaya koyduğu uygulamalar, getirilen bazı kısmi eleştirilen dışında, gerek kamuoyunda ve gerekse başta AB olmak üzere uluslararası camiada takdirle karşılanmıştır. Soyut ve genel bir gerekçe, Kurul’un yürütme organına bağımlı hale getirilmesine dayanak yapılmaktadır” görüşünü savundu.
“Teklifin 48. maddesi ile düzenlenen geçici 4. madde, Teftiş Kurulu ve Sekretarya’da tüm çalışanların yasama faaliyeti ile görevine son vermek suretiyle bu kişilerin yasama tasarrufuna dava açma hakkı bulunmadığından hak arama özgürlüklerini ortadan kaldırmak suretiyle yargı denetimini engellemektedir” iddiasında bulunan Hamsici, teklifiin bu açıdan Anayasa’nın 2 ve 36. maddelerine açıkça aykırı olduğunu ileri sürdü. Hamsici, şunları kaydetti:
 “Bu atamaların, Anayasa’nın 159. maddesine dayanılarak HSYK Genel Kurul tarafından yapılmış olmasına karşın, görevden almaların yasa metni ile yapılması idare hukukuna hakim olan yetkide ve usulde paralellik ilkesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Teklif kanunlaşır ve yürürlüğe girerse HSYK’nın tüm çalışanlarının görevi sona erer. Üyelerin dairelerdeki görevleri iptal olur. Bakan 2-3 gün içinde yeni Kanun’a göre atama, tayin, seçme gibi yetkilerini kullanarak kurulu yeniden dizayn eder. Bu arada kanun Anayasa Mahkemesine götürülür. Anayasa Mahkemesi kısa süre içinde yürütmeyi durdurma verebilir ve ardından da iptal edebilir. Ancak bunun bir anlamı olmaz. Zira iptal sonrası eski kanun hükmü yürürlükten kaldırıldığı için uygulanamaz. Yeni kanun hükmü de iptal edilmiştir. İptal edildiği gün itibarıyla yeni kurulan yapı ise o şekliyle kalır. Taa ki yeni bir kanunla düzenleme yapılıncaya kadar. İktidar partisi de bu düzenlemenin Anayasaya aykırılığını ve sonuçlarını bilerek bu düzenlemeyi yapmak istemektedir.”
HAMSİCİ’NİN İTİRAZLARI
Hamsici, teklifte yer alan ve Anayasa’ya aykırı olduğunu savunduğu düzenlemelerle ilgili şu iddialarda bulundu:
“Teklifin 2. maddesi ile 2802 sayılı Yasa’nın 49. ve 50. maddesinde yapılmak istenen hakim savcıların uluslararası kurum ve kuruluşlarda görevlendirilmesi, yurt dışına yüksek lisans, doktora veya bilgi görgü amacıyla gönderilmesine ilişkin tüm işlemlerin adalet bakanının iznine tabi kılınmasına dair düzenlemeler hem hukuk devletinde belirlilik (keyfi davranmama) ilkesine hem de mahkemelerin bağımsızlığına aykırıdır.
Adalet Komisyonlarının yeniden şekillendirilmesini içeren teklifin 4. ve 25. maddeleri hukuk devletine, yargı bağımsızlığına, soruşturmaların gizliliği prensibine aykırı olup, yürümekte olan dava ve soruşturmalar yürütmenin müdahalesine açık hale getirilmektedir.
Teftiş Kurulu’nun yapısının yeniden oluşturulmasını düzenleyen teklifin 27, 35. ve 36.maddeleri Teftiş Kurulunu tamamen bakana bağlamaktadır. Anayasa’da yer almayan bir yetki kısıtlamasına gidilmektedir. Kurulun bağımsız şekilde çalışmasına müdahale içeren teklifin 29. maddesi ile Kurul dairelerinin görev ve iş bölümü başkanın iradesine bırakılmaktadır. Bu durum hukuk devleti ilkesi ile mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlerin tarafsızlığı prensiplerine aykırıdır.
Kurulda görev yapacak tetkik hakimlerinin ve müfettişlerin başkanın önereceği iki kat aday arasından seçilecek olması, Anayasa’nın 2. ve 159. maddelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Anayasa’da yer almayan bir yetki sınırlaması öngörülmekte, Genel Kurul’a ait olan yetki doğrudan Başkan’a devredilmekte ve Kurul’un iradesi Anayasa’da verilen yetkinin özü ile bağdaşmayacak şekilde kısıtlanmaktadır. Bu düzenleme ile Anayasa’da herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmaksızın verilen yetkinin Genel Kurulun elinden kanun ile alınması söz konusudur.
Genel Kurulun toplanma ve karar yeter sayısı ile ilgili teklifin 39. maddesi, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkeleri doğrultusunda görev yapması gereken HSYK’nın çalışma usulüne açık bir müdahaledir.
HSYK’nın yargı bağımsızlığı ve hakim teminatı açısından önemli bir unsur olan etkili itiraz sistemi, teklifin 41. maddesi ile ortadan kaldırılmakta, yürütme içerisinde yer alan başkanın iradesinde işleyecek bir sistem öngörülmektedir.
HSYK üyeleri hakkında soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin başkan tarafından yapılmasını öngören teklifin 42. ve 44. maddeleri Kurul’un yürütmeden bağımsız olarak çalışması önünde çok önemli bir engeldir. Adalet Bakanlığında çalışan bir tetkik hakiminin disiplin ve soruşturma işlemleri üzerinde dahi yetkisi bulunmayan adalet bakanının, Kurul üyeleri üzerinde böyle bir yetkiye sahip kılınması Kurul üyelerini yürütme organına bağımlı hale getirmektedir.
Kurulda görev yapacak hakimler, müfettişler, daire başkanları, genel sekreter yardımcıları, genel sekreter, teftiş kurulu başkan ve yardımcılarının atanmasında teklif edilecek adayların belirlenmesinde yetki tamamen adalet bakanına bırakıldığından, HSYK’nın bağımsız iradesi ile Teftiş Kurulu ve Genel Sekreterlik teşkilatı oluşturulması Kurul’un bağımsızlığını ortadan kaldıran bir düzenlemedir.”

Haberin Devamı ►

10 Ocak 2014 Cuma

İllüstrasyon sanatı

0 yorum
İllüstrasyon sanatı

Polonyalı illüstratör Pawel Kuczynsk'tan, zamanımızın gerçeklerini, acımasız şekilde yansıtan, savaş, manipülasyon, ekonomik eşitsizlik, çevre kirliliği ve benzeri birçok şeyi gözler önüne seren illüstrasyonlar sizlerle.

Bu güzel çalışmaları paylaşmadan geçemedim

BEYAZ BÜLTEN 








Haberin Devamı ►

ÖSYS başvuru süresi uzatılmayacak.Son Tarih 15 Ocak

0 yorum

ÖSYS başvuru süresi uzatılmayacak


ÖSYS başvurularının 15 Ocak'a kadar alınmaya devam edileceği ve sürenin uzatılmayacağı bildirildi.


Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, 2014 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) başvuru süresinin uzatılmayacağını, son gün yoğunluğu oluşmaması için adayların en kısa sürede başvurularını yapmalarının yararlı olacağını bildirdi.
ÖSYM Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, 2014 ÖSYS başvuru işlemlerinin 2 Ocak’ta başladığı ve 15 Ocak’ta sona ereceği belirtildi.
ÖSYS’ye bugün saat 13.30 itibarıyla, 838 bin 453 aday 2014-YGS’ye girmek, 18 bin 165 aday ise sadece sınavsız geçiş için olmak üzere 856 bin 618 adayın başvurduğu ifade edilen açıklamada, 1 milyon 180 bin 321 adayın sınav ücretini yatırdığı, bu ücreti yatırdığı halde başvurusunu henüz tamamlamayan 323 bin 703 adayın bulunduğu bildirildi.
Açıklamada, ücreti yatırdığı halde başvurusunu henüz tamamlamayan adayların, işlemlerini 15 Ocak’a kadar gerçekleştirmeleri gerektiği hatırlatıldı.
Sınav ya da sınavsız geçiş ücretini yatırmanın ÖSYS’ye başvuru için yeterli olmadığı belirtilen açıklamada, ÖSYS başvuru işleminin, 2014 ÖSYS kılavuzunda belirtildiği şekilde tamamlanmasının önemine işaret edildi.
İŞLEM BAŞARIYLA TAMAMLANDI YAZISINA DİKKAT!
Açıklamada, internetten bireysel başvuru yapacak adayların, ekranda “Başvuru işlemi başarıyla tamamlandı” açıklamasını mutlaka görmeleri ve aday başvuru kayıt bilgilerinin dökümünü yazıcıdan edinmeleri gerektiği bildirildi.
Adayların başvurudan önce sınav ya da sınavsız geçiş ücretini yatırmış olması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Bir başvuru merkezinden başvuru yapacak adaylar, ÖSYM’nin internet adresinden edinecekleri aday başvuru formunu, engelli veya sağlık sorunu bulunan adaylar ise bu formla birlikte sağlık durumu ve engel bilgi formunu eksiksiz ve doğru doldurarak başvuru yapacakları merkeze gitmelidir” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, 2014-ÖSYS’nin YGS ve LYS ile yükseköğretim programlarına sınavsız geçiş işlemlerini de kapsadığına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
“2014-ÖSYS’de sadece kendi alanlarıyla ilgili sınavsız geçiş hakkından yararlanmak isteyen mesleki ve teknik eğitim kurumları öğrencileri ve mezunları ile TÜBİTAK’ın düzenlediği uluslararası bazı yarışmalarda birincilik, ikincilik veya üçüncülük elde ederek kendi alanlarıyla ilgili sınavsız geçiş hakkından yararlanmak isteyen adayların da başvuru süresinde sınavsız geçiş ücretini ödeyerek, 2014-ÖSYS başvurularını kılavuzda belirtildiği şekilde tamamlamaları gerekmektedir. Bu adaylardan başvuru süresinde 2014-ÖSYS başvuru işlemini tamamlamayanlar, başvuru, sınav ücretini yatırmış olsalar dahi, 2014-ÖSYS yerleştirme işlemine alınmazlar. Sınavsız geçiş hakkı bulunan adaylar, isterlerse başvuru süresi içinde YGS sınav ücretini yatırarak kılavuzda belirtilen kurallar doğrultusunda YGS’ye girmek için de başvuru yapabilecekler.”
“Şifrenizi özenle koruyun, başvuru bilgilerinizi kontrol edin”
Başvuru merkezlerinde yapılan işlem sonrası adaya geçici şifre verildiği ifade edilen açıklamada, adayların, kendilerine verilen geçici şifreyi 2014-ÖSYS başvuru süresi içinde ÖSYM’nin “https://ais.osym.gov.tr (aday işlemleri sistemi)” adresinden değiştirmesi gerektiği belirtildi.
Açıklamada, hem bu sınavın bütün aşamalarında hem de adayın sonraki yıllarda ÖSYM ile ilgili elektronik ortamda yapacağı bütün işlemlerde gerekli olacağından şifrenin aday tarafından özenle korunması ve kesinlikle paylaşılmamasının önemine değinildi.
Başvurusunu tamamlayan adayların, başvuru süresinde ÖSYM’nin Aday İşlemleri Sistemi’nden (ais.osym.gov.tr) başvuru bilgilerini mutlaka kontrol etmesi istenen açıklamada, sınavın diğer aşamalarında gerekebileceğinden aday başvuru kayıt bilgilerinin dökümünün yazıcıdan edinilerek özenle korunması gerektiği de vurgulandı.
BAŞVURU MERKEZLERİ HAFTA SONU AÇIK
Başvuru merkezlerinin hafta sonu olan 11 ve 12 Ocak’ta saat 10.00-16.00 arasında başvuruların alınabilmesi amacıyla açık tutulacağı bildirilen açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“Başvuru merkezlerinde veya internet üzerinden bireysel başvuru sisteminde son gün yoğunluğu oluşmaması için, bireysel başvuru hakkı bulunmayan adayların bir an önce başvuru merkezlerinden başvurularını tamamlamaları, internet üzerinden bireysel başvuru yapacak adayların da en kısa sürede başvurularını yapmaları yararlarına olacaktır. İnternet üzerinden başvurular, 15 Ocak saat 23.59′da, başvuru merkezlerinden başvuru alma işlemi ise 15 Ocak mesai saati bitiminde sona erecektir. 23 Mart’ta yapılacak YGS için başvuru sonuçlarına bağlı diğer hazırlık çalışmalarının hemen başlaması zorunlu olduğundan 2014-ÖSYS başvuru süresi uzatılmayacaktır.”
ÖSYM’NİN SAYFASINI SIK SIK KONTROL EDİN
Yazılı ve görsel medyada ÖSYM ile ilgili birçok bilgi, haber, yorum ve kişisel görüşün yer aldığı da belirtilen açıklamada, “ÖSYS ile ilgili tüm duyurular, bilgilendirmeler ÖSYM’nin internet sayfasından yapılmaktadır. Adayların, yazılı ve görsel medyadaki ÖSYM Başkanlığı kaynaklı olmayan haber, yorum, bilgilere itibar etmemeleri, duyurular, bilgilendirmeler için sık sık ÖSYM’nin internet sayfasını kontrol etmeleri önemle hatırlatılır” ifadesi kullanıldı. AA

Sınava girecek tüm arkadaşlara başıralar diliyorum BEYAZ BÜLTEN
Haberin Devamı ►

Polonezköy imar kıskacında

0 yorum

Polonezköy imar kıskacında


Tabiatı ve tarihi özellikleriyle 20 yıl önce tabiat parkı ilan edilen 172 yıllık Polonezköy, imara açılma tehlikesiyle karşı karşıya.


26 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkan imar planına 24 Ocak’a kadar itiraz edilmez ise Polonezköy’ün imara açılmasının önünde hiçbir engel kalmayacak.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, bölgenin 0,15 emsal üzerinden yoğun bir yapılaşmaya maruz kalacağını belirtiyor.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden Çevre Mühendisi Menekşe Kızıldere ise Polonezköy’de kaçak lüks yapıların var olduğunu ve yeni imar düzenlemesiyle birlikte bu yapıların legal hale geleceğini kaydediyor.
Polonezköylüler ise artan nüfus sebebiyle köyün dokusunu bozmayacak bir imar hakkı verilmesini istiyor. Koruma alanı olan yerleşimlerinde yıllık tamirat ve tadilat işlerini bile zor yapabildiklerini dile getiren köy halkı, yeni imar planının Tabiat Parkı niteliği bozulmadan yapılmasını istiyor.
Planın yürürlüğe girmesi durumunda 1994’te ‘Tabiat Parkı’ statüsüyle korumaya alınan Polonezköy imara açılmış olacak. Tabiat Parkı’nı yapılaşmaya açan planda konut için emsal 0.15, yükseklik 6.50 metre yani 2 kat olarak belirlenirken, turizm konaklama tesisi yapılması halinde emsal 0.20’ye çıkacak. Ticaret alanında AVM’ler, ofis, kafeterya, banka, finans kurumlan yapılabilecek. Polonyalı 2 general tarafından 1842 yılında kurulan köye Polonya’nın işgal edilmesiyle gelen sığınmacılar yerleştirildi.

Offf İstanbul'un en güzel yeşil  alanlarından bir olan Polenezköy'ün imara açılmasına kesinlikle karşıyım.Mega köyün ender nefes alınacak bir bölogesini imara açmak sadece rant düşüncesinden başka bir şey değil.Bu kararı kesinlikle kınıyorum.
Lütfen Beyaz Bülten gibi düşünüyorsanız bu yazıyı paylaşın ....

Haberin Devamı ►

9 Ocak 2014 Perşembe

İnsan beynini etkileyen 10 roman

0 yorum

İnsan beynini etkileyen 10 roman

Bilim dünyası insan beynini farklı bir biçimde etkileyen on romanı belirledi. 

Edebiyatın‘iyileştirici’ niteliğinden yola çıkan bir grup bilim insanı, nitelikli romanların insan beynini geliştirip keskinleştirdiğini, sosyal bağları güçlendirerek kişiliği değiştirdiğini ve ilişki kurmayı kolaylaştırdığını belirledi.

Toronto Üniversitesi öğretim üyesi psikiyatr Keith Oatley ve Ingrid Wickelgren tarafından Scientific American’da yazılan makaleye göre, roman kahramanlarıyla özdeşleşmek, hem hayal dünyasını zenginleştiriyor, hem de sosyal bağları güçlendiriyor.

Nitelikli bir roman, bu etkileriyle insan beynini de keskinleştiriyor ve insan davranışlarına ilişkin bilgiler veriyor. İki bilim insanı, insan beynini en fazla geliştiren on romanı da tespit etmişler.


Johann von Goethe / Genç Werther’in Acıları (1787)



Jane Austen / Aşk ve Gurur (1813)


Nathaniel Hawthorne / Kırmızı Leke 1850


Gustave Flaubert / Madam Bovary (1856)


George Eliot / Middlemarch (1870)


Leo Tolstoy / Anna Karenina (1877)


Virginia Woolf / Bayan Dalloway (1925)


Toni Morrison / Sevgili (1987)


J.M. Coetzee / Utanç (1999)


Muhsin Hamid / Gönülsüz Köktendinci (2007)


Dikkatinizi çekti mi bilmem ,10 kitaptan yaklaşık 7 tanesi 1850-1950 arasında yazılmış.
Sizce bunun nedeni ne olabilir ?








Haberin Devamı ►
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © BEYAZ BULTEN Design by O Pregador | Blogger Theme by Blogger Template de luxo | Powered by Blogger