28 Ekim 2013 Pazartesi

Predator'lerin pilotlarından birinin ilginç itiraf ve pişmanlıkları

0 yorum

12000 km'den 1626 can aldı

ABD'nin Irak, Afganistan, Yemen gibi ülkelerde El Kaide'ye karşı kullandığı insansız ölüm makineleri Predator'lerin pilotlarından biri ilk kez konuştu: Kahraman olmak istiyordum. Oturduğum yerden insanları öldürdüm. Bunalıma girdim. Şimdi hayatımın 6 yılını bir hiç uğruna tükettiğimi düşünüyorum.

ABD'nin Nevada eyaletinde Las Vegas'a yakın bir bölgede kurulu askeri üs... O üste bir oda ve içinde iki 'pilot'. Elleri kumanda kolunda önlerinde ekranlar, Afganistan, Irak, Yemen, Somali, Pakistan gibi kendilerine binlerce kilometre uzaktaki bölgelerde olup bitenleri canlı olarak izliyorlar. 
Ateş!' emri verildiği zaman yönettikleri Predator MQ-R1 model insansız uçakta yüklü her biri 95 bin dolar olan Hellfire (Cehennem Ateşi) füzesini ateşliyorlar ve ardından hedeflerinin yerle bir olduğunu veya hedef bir insansa vücudunun parçalara ayrıldığını takip ediyorlar. Belki oturdukları koltukta çok rahatlar ama askeri uzmanlara göre yaptıkları işin sıcak çatışmaya girip düşman öldüren askerlerden çok da farkı yok. Çünkü kumanda koluyla yönettikleri video oyunu değil gerçek bir savaş.
İşte o pilotlardan biri 6 yıllık Predator tecrübesinin ardından yaşadıklarını ilk kez GQ dergisine anlattı. Brandon Bryant'ı '21'inci yüzyılın ölüm makinesi' olarak tanıtan dergi, 'Bir drone savaşçısının itirafları' başlıklı geniş dosya haberinde 2025 yılında 82 milyar dolarlık bir endüstri haline gelecek olan insansız uçakların bu isimsiz pilotlarının yaşadıklarını aktardı. Buna göre Bryant, 2007'de henüz 21 yaşındayken Predatorle ilk kez ateş açmasından hemen önce 10 haftalık bir eğitimden geçti. Bu eğitim sırasında çöldeki maket hedeflere atışlar yaptı. Ardından eğitimi tamamlanınca Irak'ta görevlendirildi. Daha doğrusu Predator Irak'ta görevlendirildi. Bryant ise Nevada'daki koltuğundan 12 bin kilometre öteden onu yöneten kişi oldu.
Çocuğu vurdu mu?
Hellfire füzeleri yüklü bir Predatör 18 saat havada kalabiliyor. 2 kişilik Predator ekibinin biri uçağı uçururken diğeri ise füze ateşlendiğinde füzenin yönlendirilmesinden sorumlu. Her iki 'pilot' da önlerindeki 7 ekrandan istihbarat topluyorlar. Predator havadayken yerlerine yeni bir ekip gelmeden koltuktan kalkmaları hatta tuvalete gitmeleri bile yasak. Bryant görevdeki ilk 9 ayında 5 kez füze ateşledi. Bunlardan beyninde en çok yer edeni Afganistan'da bir kerpiç evde üst düzey bir Taliban komutanı olduğuna yönelik istihbarat verilerek bu binayı yok etmesi istendiğinde yaşadı. Tam füzeyi ateşlediğinde bir çocuğun eve doğru koştuğunu gördü.
Birkaç saniye içinde her şey olup bitmişti. Üstleri ona bunun bir köpek olduğunu söyleseler de görüntüyü tekrar tekrar izlediğinde bunun bir çocuk olduğuna emindi...
Bu ve benzeri olaylar sürekli zihnini meşgul etti ve kabuslar görmeye başladı. El Kaide'nin ABD vatandaşı liderlerinden Enver el Avlaki'yi öldüren ekibin içerisinde yer aldı. 2011 yılında 6 bin saatlik uçuş deneyimini tamamladıktan sonra içindeki ses, 'Artık bırakmalısın' dedi. Ordunun devam etmesi için kendisine önerdiği 109 bin dolarlık ikramiyeyi reddetti. Emekliye ayrıldığında kendisine verilen 'karne' midesine yumruk yemiş gibi hissetmesine sebep oldu. Tam 1626 kişinin ölümüne sebep olmuştu.
Psikolojisi derinden sarsılan Bryant, yardım aldı. Psikoloğuna, 'Kahraman olmak, iyi şeyler yapmak istiyordum ama hayatımın 6 yılını boşa geçirdim' dedi. Aynı yıl Hava Kuvvetleri tarafından 600 drone pilotuyla yapılan araştırma, pilotların yüzde 42'sinin psikolojik sorunlar yaşadığını, alkol bağımlılığı, intihar eğilimi olduğunu ortaya koydu. 'Bir robot gibiydim. Bazen kendimi Predator gibi hissediyordum. Bazen zombi gibi.. Ama dronelar makine, vicdanı yok. Benim ise var' diyen Bryant 'Artık hayatımı insanlara yardım etmeye adamak istiyorum. İlk yardım eğitimi alıp ambulans şoförü olma amacındayım' dedi. 
Haberi okuyunca gerçekten çok etkilendim.Binlerce kilometre uzaktan,oturduğunuz bir koltuktan insanların ölümüne karar veriyor ve izliyorsunuz.Gerçek bir savaştan çok farklı bir duygu olmalı.Braynt'ın yerinde olmak istemezdim.BEYAZ BÜLTEN
Haberin Devamı ►

25 Ekim 2013 Cuma

Japonya'da Tizen 2.1 ile çalışan tablet tanıtıldı

0 yorum

'da Tizen 2.1 ile çalışan tablet 

Güney Kore merkezli teknoloji devi , geliştiriciler için kullanılabilir Tizen işletim sistemli tableti'da tanıttı.


Geçtiğimiz ay Samsung'un  üzerinde çalıştığı ve2014'ün ilk çeyreğinde Tizen'li akıllı telefon görebileceğimiz söylenmişti. Hatta, Tizen'in merakla beklenen son sürümü Tizen 3.0 ise Galaxy S4'tegün yüzüne çıkmıştı. Şimdi ise halihazırda bulunan ve kullanıcılara daha kolay arayüz sunmak için geliştirilen Tizen 2.1 ile çalışan tablet Japonya'da .
Gücünü 1.4 GHz saat hızında çalışan dört çekirdekli ARM Cortex-A9 işlemcisinden alan cihaz, 2 GB RAM ve 32 GB dahili depolama alanı sunuyor. 10.1 inç büyüklüğünde, 1920 x 1080 piksel çözünürlüğünde ve 224 ppi yoğunluktaekrana sahip olan Tizen'li tablette Wi-Fi ve Bluetooth 3.0 gibi bağlantı seçenekleri de mevcut. Intel ve Samsung tarafından geliştirilen açık kaynak kodlu işletim sistemi Tizen ile çalışan cihaza şimdilik geliştiriciler sahip olabiliyor. Bu sayede cihazı kullanarak yazılıma uygun optimize edilmiş özel uygulamalar geliştiriliyor.
Ek olarak Tizen 3.0 sürümünün Kasım ayı içerisinde resmiyet kazanacağını da belirtelim.

Haberin Devamı ►

Fenerbahçe, Barcelona'yı dize getirdi

0 yorum

'yı dize getirdi

Turkish Airlines Euroleague A Grubu’nda yer alan temsilcimiz  Ülker, 16 sayı fark yakaladığı maçta son periyodda kabus görse de  Regal'i 75-70 skorla mağlup ederek 2'de 2 yaptı

THY Eurolegue A Grubu'nda ilk maçta Budivelnik Kiev'i yenen Fenerbahçe Ülker, Ülker Sports Arena'da grubun favorilerinden FC Barcelona Regal'i ağırladı. Tribünleri dolduran sarı lacivertli taraftarların yoğun desteğiyle maça iyi başlayan temsilcimiz, Linas Kleiza'nın etkili performansıyla ilk çeyreği 24-17 önde kapattı. İkinci 10 dakikada İspanyol ekibine karşı üstünlüğünü hissettiren Obradovic'in öğrencileri, farkı 9 sayıya kadar çıkartarak devreye 44-35 önde gitti. 

3. çeyreğe 6-0'lık seriyle başlayan  farkı 3'e kadar indiriken,  Ülker'de Bogdan Bogdanovic, Emir Preldzic ve Bo McCleb'in devreye girmesiyle fark çift haneli sayılara çıktı. Bu çeyrekte Barcelona'ya karşı farkı 16'ya kadar çıkaran Fenerbahçe Ülker, son periyoda 66-52 üstünlükle girdi. 

Maçın son periyodunda Fenerbahçe Ülker adeta kabus gördü. İspanyol ekibinin üst üste 3'lükleriyle son 20 saniyede skor 72-70'e geldi. Kalan dakikalarda korkulan olmadı ve karşılaşmayı 75-70 kazanan Fenerbahçe Ülker grupta 2'de 2 yaparak CSKA Moskova ile liderliği paylaştı.

Sarı lacivertlilerin Litvanyalı yıldızı Linas Kleiza attığı 23 sayıyla maçın en skoreri olduç Barcelona Regal'de ise Navarro 18 sayı ile takımının en çok sayı atan oyuncusu oldu. 

kaynak www.fotomac.com.t


Haberin Devamı ►

24 Ekim 2013 Perşembe

Fitch Türkiye'nin kredi notunu korudu Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin notunu 'BBB-' olarak teyit etti, görünümünü ise durağan olarak korudu.

0 yorum

Fitch Türkiye'nin kredi notunu korudu

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin notunu 'BBB-' olarak teyit etti, görünümünü ise durağan olarak korudu.


Fitch'in internet sitesinde yer alan açıklamada, Türkiye'nin notu 'BBB-' olarak teyit edildi, görünüm ise durağan olarak korundu.
Türkiye'nin kredi itibarının, düşük yurt içi tasarrufları yerine net sermaye girişi konusundaki yüksek bağımlılığına rağmen son şoklara karşı dayanıklı olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"ABD para politikasının gelecekteki yönü konusundaki belirsizlikler, beklenmedik iç siyasi ve toplumsal huzursuzluklarla birlikte bölgesel gerilimlerin yükselmesi nedeniyle mayıs ayından bu yana net sermaye girişinde keskin bir yavaşlama oldu. Bu gelişmeler döviz kurunda keskin değer kaybına ve uluslararası rezervlerin bir miktar kaybına yol açtı. Ancak yine de Fitch bu olumsuz gelişmeleri Türkiye'nin hali hazırdaki notunun ve görünümünün toleransı içinde değerlendiriyor."
'TÜRKİYE DIŞ ŞOKLARA YABANCI DEĞİL'
Türkiye'nin 2013 yılında cari açığınının milli gelire oranının yüzde 7,4 seviyelerinde gerçekleşmesinin beklendiği açıklanan raporda, "Türkiye'nin cari açığının neredeyse tamamının kısa vadeli sermaye girişlerinden ve uluslararası likidite oranından finanse ediliyor. Yine de, Türkiye dış şoklara karşı yabancı değil. Dış finansmanın son derece esnek olduğu Lehman ve Euro Bölgesi borç krizleriyle kanıtlandı" görüşlerine yer verildi.
Açıklamada, "En son Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan resmi büyüme, enflasyon ve cari projeksiyonları biraz iyimser buluyoruz. Fakat yetkililerin ekonomik istikrara zarar verecek daha yıkıcı şokları önlemek için, iç politika ayarlamalarını zamanında yapmalarını bekleyebiliriz" denildi.
'KAMU FİNANSMANI ÖNEMLİ'
Açıklamada kamu finansmanının, Türkiye'nin kredi notunu desteklemede önemli olduğu vurgulanırken, genel kamu açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki (GSYH) payının yüzde 2 civarında kalması gerektiğine işaret edildi.
Brut genel kamu borcunun milli hasılaya oranı olan yüzde 36,4'ün, tam olarak 'BBB' notu ile uyumlu olduğu belirtilen açıklamada, "Merkezi hükümet harcamaları, özelleştirme gelirleri de dahil olmak üzere tırmandı ve düşük borç hizmet maliyetlerini keskin bir ekonomik büyüme karşısında dizginlemek zor olabilecek" denildi.
Açıklamada,  şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye'nin bankacılık dışı özel sektörü, faiz oranı ve döviz kuru şoklarına daha fazla maruz kalmayı sürdürdü. Yüksek borç servis maliyetlerinin, düşük özel yatırım ve büyümeyi beslemesi beklenebilir. Mayısta hükümet karşıtı protestoların patlak vermesinin ardından politik risk yükseldi. Komşu Suriye'deki gelişmeler ve hala devam eden belirsizliğin, 2014-2015 yılındaki yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde etkili olması beklenebilir. Demografik trend, derinleşen yerel sermaye piyasası, güçlü borç yönetim kapasitesi ve dinamik özel sektör ile desteklenen orta vadeli büyüme programı, Türkiye'nin kredi notunda etkili."
Haberin Devamı ►

CeBİT Bilişim Fuarı kapılarını açtı Avrasya'nın en büyük bilişim ve teknoloji platformu CeBİT Bilişim Fuarı 14'üncü kez kapılarını açtı.

0 yorum

CeBİT Bilişim Fuarı kapılarını açtı

Avrasya'nın en büyük bilişim ve teknoloji platformu CeBİT Bilişim Fuarı 14'üncü kez kapılarını açtı.


Fuara Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da katıldı. Stantları gezen bakanlar, firmaların yaptıkları projeleri inceledi. Bakan Suat Kılıç futbolcularla top oynarken, Binali Yıldırım ise bir cipe binerek poz verdi. Bakanların fuar ziyareti renkli görüntüler oluşturdu.
14'üncü kez kapılarını açan CeBİT Bilişim Fuarı, 4 gün boyunca teknoloji tutkunlarını bekliyor
Kaçırılmaması gereken bir fuar herkezin ziyaret etmesini isterim.Bende hafta sonu gibi gitmeyi istiyorum BEYAZ BÜLTEN
Haberin Devamı ►

Yabancılar sırada! Litresi 60 liradan satılıyor..

0 yorum

Astımdan kansere kadar birçok hastalığa iyi geldiği iddia edilen ve ilginin son yıllarda arttığı eşek sütünün litresi 60 liradan alıcı buluyor
Astımdan kansere kadar birçok hastalığa iyi geldiği iddia edilen eşek sütüne ilgi giderek artıyor.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan girişimci Mehmet Ali Yalçın, Antalya'nın Kepez ilçesinde ve İstanbul Çatalca'da kurduğu iki çiftlikte eşek, at ve deve sütü üretimi yapıyor. 

1998 yılından beri Antalya ve Bodrum'da turistlere eşek ve deve safarisi yaptırdığını belirten Yalçın, eşek sütü üretimine başlama hikayesini şöyle anlattı: "Otellerde Türk gecelerine gittiğimizde eşek sıpasını görenler (bize eşek sütünden verebilir misiniz) diyorlardı.
(Ne yapacaksınız) diye sorduğumda eşek sütünün birçok hastalığa faydalı olduğunu söylüyorlardı. Biz de veriyorduk, öyle para pul falan almıyorduk. Talep arttıkça ve basın yayın organlarında faydalarına yönelik haberleri görünce eşek sütü üretmek için geçen yıl dişi eşek toplamaya karar verdim." İstanbul Çatalca'da 110, Antalya'daki çiftliğinde ise 90'a yakın dişi eşek bulunduğunu bildiren Yalçın, ayrıca 10 at, 12 de deve beslediğini kaydetti.
Eşeklerden 45-50'nin gebe olduğunu anlatan Yalçın, aralık, ocak gibi çiftliklerine yeni yavrular gelmesini beklediklerini söyledi. - Günde en fazla bir litre süt alınabiliyor Eşeğin çok fazla süt veremediğini, yeni doğum yapmış bir eşekten günde en fazla 1 litre, 4-5 ay sonra ise yarım litre süt alınabildiğini dile getiren Yalçın, sıpalı bir eşeğin yaklaşık 8 ay süt verebildiğini ifade etti. 

Eşek sütünün litresini 60 liradan sattığını ve Türkiye'nin her yerine süt gönderdiklerini belirten Yalçın, "Sütü sağıp süzüyoruz, uzak bölgelere dondurup buzlu kutularda gönderiyoruz. Günübirlik gidebilen yerlere ise dondurmadan gönderiyoruz" dedi. Yurt dışından da çok fazla talep aldıklarını anlatan Yalçın, sütü ulaşım sorunları nedeniyle gönderemediğini vurguladı. Yalçın, "Almanya'dan bir firma litresi 50 avrodan günlük 50 litre süt istedi. Sıvı yasağı olduğu için uçakla gönderemiyoruz. Kargo ile ulaşım da geç oluyor" diye konuştu. Yalçın, eşek sütü üretiminin çok karlı bir iş olmadığını birçok kez bırakmak istediğini fakat talepler nedeniyle üretime devam ettiğini kaydetti. İtalya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde eşek sütü üretiminin çok revaçta olduğunu, Yunanistan hükümetinin eşek sütü üreticilerini destekleme kararı aldığına işaret eden Yalçın, "Eşeklerin bakımı zor ve masraflı. Devletin desteği olmadan işi döndürmemiz mümkün değil. Bize sahip çıkmasını bekliyoruz" diye konuştu.
- Anne sütüne en yakın süt
Anne sütüne en yakın süt olduğu bilimsel verilerle belirlenen eşek sütünün alerji, sindirim, kalp ve damar sistemi hastalıklarına iyi geldiği iddia ediliyor. Vitamin ve mineral yönünden zengin olan eşek sütünün yaşlandırmayı geciktirici özelliği bulunduğu öne sürülüyor. Avrupa piyasasında buna yönelik krem, sabun ve şampuan gibi pek çok kozmetik ürün kullanımasunulmuş durumda. Eşek sütünün astım ve bronşit hastalığının tedavisinde çok faydalı olduğu, ayrıca kolon kanserinin tedavisini hızlandırıcı etkisi bulunduğu öne sürülüyor. Sütün, sedef ve siroz gibi hastalıklarının tedavi sürecinde de olumlu etkisi olduğu da ileri sürülüyor

Haberin Devamı ►

Seccadelerin üzerindeki gizli tehlike! Yabancı firmalar tarafından üretilen bazı namazlıkların masum olmadığı ortaya çıktı. Bu seccadelere dikkatli bakıldığında ortaya inanılmaz bir sonuç çıkıyor.

0 yorum

Müslümanların en önemli ibadeti olan namazın edası için kullanılan seccadelerin üzerindeki şekiller dikkatli bir şekilde incelendiğinde ortaya inanılmaz bir manzara çıkıyor.
Seccadeye ilk baktığımızda farkedemediğimiz bazı kötü amaçlı figürler dikkatli bir şekilde incelendiğinde gün yüzüne çıkıyor. Aralarında domuz,haç ve diğer kötü amaçlı simgelerin bulunduğu bu seccadeler Müslümanlar için tehlike arzediyor.

                         Seccadeye iyi bakıldığında papaz figürü çok net gözüküyor
                                           Yazmaya bile gerek yok domuz figürü 
                                                      Cami kapısında haç 
                           Bu resimde ise masonik simgeler ustaca yerleştirilmiş 
                                               Yine cami ve haç figürü 

                                                      Masonik simgeler




Haberin Devamı ►

Geri dönüyordu!

0 yorum

Geri dönüyordu!


Muhteşem Yüzyıl'ın eski Hürrem'i Meryem Uzerli o teklifi kabul etmişti ama...

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere onlarca ülkede milyarlarca kişiyi ekrana kilitleyen şarkı yarışması X-Factor’ü Türkiye ’ye getiren MED Yapım, bombayı patlatamadı.

Akşam 'dan Önder Sarıahmetoğlu'nun haberine göre; şirket, jüri üyesi olması için; tükenmişlik sendromu nedeniyle Muhteşem Yüzyıl’dan ayrılan, Meryem Uzerli’nin kapısını çaldı. Uzun pazarlıklar sonrası Uzerli, teklifi kabul etti.

Plana göre yarışma, 2014’ün ilk çeyreğinde başlayacaktı. Ancak X-Factor’ü yayınlayacak kanal, tarihi aralık ayına çekince, her şey alt üst oldu. Ocakta doğum yapacak olan ve bölüm başı 30 bin euro alacağı iddia edilen oyuncu, projenin dışında kaldı.

2 MİLYONU VERECEK İSİMLER ARANIYOR

X-Factor’ün yabancı versiyonlarında Britney Spears, Nicole Scherzinger, Kylie Minogue, Katy Perry gibi dünya ünlü isimler jüri koltuğuna oturdu. Ödülün 2 milyon Türk Lirası olduğu Türkiye versiyonunda ise Gülşen ve Mustafa Ceceli’nin ismi geçiyor.

Haberin Devamı ►

23 Ekim 2013 Çarşamba

Saçın mı dökülüyor ???? İşte nedeni bunlardan biri olabilir

0 yorum

Saç dökülmesinin 21 nedeni

Son zamanlarda saçlarınız dökülüyorsa veya kronik saç dökülmesi sorununuz varsa 21 tane sebebi olabilir.


1.Fiziksel stres
2.Hamilelik
3. Fazla A vitamini
4.Protein eksikliği
5. Yaşa bağlı kellik (erkeklerde)
6.Kalıtsal nedenler
7. Kadın hormon ilaçları

8.Duygusal stres
9.Anemi
10.Hipotiroidizm
11. B vitamini eksikliği
12. Otoimmün rahatsızlıklar
13. Lupus hastalığı
14. Ani kilo kaybı
15.Kemoterapi
16.Polikistik over sendromu
17. Antidepresanlar
18.Fazla saç bakımı
19. Saç çekme hastalığı
20. Yaşlanma
21. Anabolik steroidler

Haberin Devamı ►

21 Ekim 2013 Pazartesi

Yalova'nın doğa cenneti Teşvikiye Sonbahar renklerine bürünen doğa, Teşvikiye’de izleyenlere ve fotoğraf tutkunlarına eşsiz manzaralar sunuyor.

0 yorum

Yalova'nın doğa cenneti Teşvikiye

Sonbahar renklerine bürünen doğa, Teşvikiye’de izleyenlere ve fotoğraf tutkunlarına eşsiz manzaralar sunuyor.

Türkiye’nin saklı cennetlerinden Yalova’nın Çınarcık İlçesi’ne bağlı Teşvikiye Beldesi, dört mevsim doğa tutkunlarının akınına uğruyor.


Sonbahar renklerine bürünen doğa, Teşvikiye’de izleyenlere ve fotoğraf tutkunlarına eşsiz manzaralar sunuyor.

Marmara Denizi kıyısında yazlıkçıların ilgisini çeken Çınarcık, aslında dört mevsim ilgi çekecek güzellikleri de barındırıyor.
Teşvikiye Beldesi’ndeki Delmece Yaylası ve Erikli Şelalesi, Karadeniz’i aratmıyor. İstanbul ve Bursa’ya çok yakın mesafede olması dolayısıyla da bölge doğa ve fotoğraf tutkunlarının akınına uğruyor.

Yıllardır ÇInarcık'a yazlığa giden biri olarak Teşvikiye'yi çok duymama rağmen bir türlü Yaylalarına çıkmak fırsatı olmadı.Delmece Yaylası ve Erikli Yaylası ve şelalesi gerçekten çok güzel bir yer.Karar verdim bu hafta gideceğim.Tam zamanı gelmişken..... BEYAZ BÜLTEN
Haberin Devamı ►

Yorgunluğa karşı çok etkili.. Pınar Kural Enç, soğuk algınlığı, kas yapmak ve kilo vermeye yönelik birçok farklı durum için uygun içecekler olduğunu belirtti.

0 yorum

Yorgunluğa karşı çok etkili..

Pınar Kural Enç, soğuk algınlığı, kas yapmak ve kilo vermeye yönelik birçok farklı durum için uygun içecekler olduğunu belirtti.
Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, dayanıklılığı artırmaktan, soğuk algınlığını geçirmeye, kas yapmaktan, kilo vermeye kadar birçok farklı durum için uygun içecekler olduğunu belirtti.Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Sonbahar döneminde terleme nispeten azaldığı için direkt olarak bu durumdan sıvı alımı da nasibini almakta ve bu durum uzun vadede halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi durumlara yol açmaktadır. Benzer bir etki de kış aylarından ilkbahara geçişte sıvı kaybının artmasına paralel olarak, kayıpların karşılanamaması ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Her iki durumda da ?bahar yorgunluğu? şeklinde yorumlanan bu durumun vücudumuzdaki sıvı dengesi ile yakından ilişkisi bulunmaktadır.” diyerek şu bilgilere yer verdi:“ Son yapılan çalışmalarına göre sıvı tüketimi yetişkin bir bayanın günde 2,7 lt, erkeğin 3,7 lt sıvı alması önerilmektedir. Suyun yanı sıra içilen çay, kahve, bitki ve meyve çayları, maden suyu, meşrubatlar, meyve suları, süt, ayran, kefir hatta çorba gibi sıvıların da günlük ihtiyacı karşılamadaki etkisi göz ardı edilmemelidir. Sanılanın aksine 2003 yılından beri yapılan pek çok bilimsel çalışmada kafeinin tek seferde 250-300 mg alınmadığı taktirde, vücutta diüretik etki yaratmadığını söyleyebiliriz. O zaman içecek diyip geçmeden, özel durumlarda tercih edeceğimiz sıvı çeşitlerine beslenme programımızda yer verdiğimiz zaman hem kilo kaybı hem kilo kontrolü ile birlikte mevsim geçişlerinde de kendimizi çok daha rahat ve mutlu hissedebilirsiniz.

Toksinlerden Arının; Güne uyanır uyanmaz ılık bir bardak su içerek başlıyalık ve vücudumuzu tüm toksinlerden arındıralım.

Kas yapmak için; Süt veya ayran tüketin.Kilo vermek için; Öncelikle kış ayları başladığı dönemde aktivite azaldığı ve aynı zamanda metabolizma da yavaşladığı için kilo kontrolü için düşünürsek; yeşil çay hatta içine taze limon sıkılarak içilen yeşil çayın hem yağ yakıcı hem de metabolizma hızlandırıcı etkisi var.Yorgunluğu atmak için; Taze sebze suyu yorgunluğu atmaya birebirdir.Krampları geçirmek için; Maden suyu içine nane veya maydonoz koyarak içerseniz faydasını hissedeceksiniz.Mide Bulantısı için;Nane ve ayva kabuğu kaynatarak mide bulantınızı hafifletebilirsiniz.Soğuk Alğınlığı için ; Ihlamur-adaçayı tüketmenizde fayda var.Ağız yaralarız için;Isırgan yaprağı çayı acılarınızı hafifletecektir.Uyumak için ; Sıcak bir bardağa yağsız süt ve içine çubuk tarçın atarak içebilirsiniz.Gerginliği atmak için; Bahar yorgunluğu ve gerginlik- stresten uzaklaşmak için sıvı ile kendimize çözüm bulabiliriz, sarıkantaron çayı yaprak halinde 2 dk kaynar suda demlenmesi yeterli olacaktır. Aynı şekilde şu an yer alan relaxive çayı da birçok bitki karışımından oluşmaktadır.Melisa çayından da faydalanabilirsiniz.
Sindirimi Rahatlatmak için; Kefir içerek sindirim sistemimizin daha düzenli çalışmasını sağlar ve kemik yoğunluğunun korunmasında etkilidir.

Akşamdan kalmalığı geçirmek için; Akşam kalmalar 1 gün sonra sabah aç karna içeceğiniz büyük bardak taze sıkılmış portakal+havuç+zerdaçal suyu sizi kendinize getirecek bir karışım olacaktır. Tabii böyle akşamlardan sonra en çok gelen sorulardan bir tanesi de kas ağrıları ve kramplar ..Neden mi? Çünkü alkol alımı diretik etki yapacağından dolayı vücutta sıvı azalması olacaktır ve kas ağrıların çoğu zaman nedeni bundan dolayıdır.O zaman bizim için o gün tüketilecek ayran veya süt alımı özellikle yağsız tercih edersek olmazsa olmazımızdır. Ara öğün olarak tüketeceğimiz 1 bardak süt veya sebze suyu düşen kan şekerini, yorgunluk ve konsantrasyon azalmasını düzelterek güne rahat devam etmemizi sağlar.Kötü Nefes için; Nefesinizin güzel kokması için maydanoz veya kekik suyu için.Gaz için; Diyette en çok sıkıntı gaz problemi olması;günde ana yemeklerden sonra içeceğimiz rezene çayı işin çözümüdür.Ödem İçin; Tatil sonrası veya yorgunluktan kaynaklı ödem mi hissediyoruz o zaman,maden suyunun içine nane veya maydanoz koyarak hem C vitamini alımını arttıralım hem ödem atıcı özelliğinden faydalanalım.”


Mevsim değişiminin yaşandığı şu günlerde hepimizde bir yorgunluk ve isteksizlik vardır diye düşünüyorum.Faydalı olucağına inandığım bu haberi sizlerle paylaşmak istedim. BEYAZ BÜLTEN
Haberin Devamı ►

Saatler ne zaman geri alınacak ??

0 yorum

Saatleri geri almak için geri sayım

Her yıl olduğu gibi bu yıl da gün ışığından daha fazla faydalanmak için saatler geri alınacak.


Gün ışığından daha fazla faydalanmak adına 31 Mart Pazar günü saat 03.00’te geçilen yaz saati uygulaması, 27 Ekim 2013 Pazar günü saat 04.00’ten itibaren saatlerin 1 saat geri alınmasıyla sona erecek.

Pazar günü 1 saat fazla uyku garanti ..... BEYAZ BÜLTEN :)

kaynak www.milliyet.com.tr
Haberin Devamı ►

Fenerbahçe Son nefeste....

0 yorum

Maçın özetini izlemek için TIKLAYIN




Haberin Devamı ►

5 Ekim 2013 Cumartesi

Okul çantasında ağırlığa dikkat! Çantada taşınan aşırı ağırlık öğrencilerin omurgada şekil bozukluklarına sebebiyet verebilir. Okul çantası, öğrencinin ağırlığının yüzde 15'ini geçmemeli

0 yorum


Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Fizik Tedavi ve RehabilitasyonAnabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ömer Kuru, velilerin çocuklarının taşıdığı sırt çantalarına çok dikkat etmesini istedi.
Prof.Dr. Kuru, "Çocuklarda meydana gelen omuz ve sırt ağrıları, kollarda ve ellerde uyuşma gibi yakınmaların çocuğun taşıdığı çantadan kaynaklanabileceği unutulmamalı ve bunun içingerekli önlemler alınmalıdır. Özellikle omurganın büyüme ve gelişmesinin henüz tamamlanmadığı okulçağında uygun olmayan sırt çantaları, omurgada şekil bozukluklarına sebebiyet verebilir veya mevcut olan bozukluğu artırabilir" dedi.
OKUL ÇANTASI NASIL OMALI?
Sırt çantalarının seçimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof.Dr. Ömer Kuru, "Çantaların omuz askıları geniş, petli ve ’S’ şeklinde olmalı. Çantanın kendisi hafif olmalı. Bel veya göğüs kemeri olmalı. Sırta gelen bölümü destekli olmalı. Sırt çantası kullanırken her iki askı da kullanılmalıdır. Askıların tek omuza takılması zamanla sırt ve bel ağrılarına, omuz ve boyun tutulmasına hatta omurgada eğriliklere neden olabilir. Çantanın içindeki eşyalar yerinde duracak şekilde yerleştirilmelidir. Gereksiz yere fazla eşya taşınmamalıdır. Çantanın ağırlığı çocuğun ağırlığının yüzde 15’ini geçmemelidir" diye konuştu.
VELİLER DURUMDAN RAHATSIZ
Okul çantalarının ağırlığından veliler de rahatsız. Kızının 4’üncü, oğlunun da 3’üncü sınıfa gittiğini ifade eden Çiğdem Kılıç, "Bütün kitapları çantalarında taşıyoruz. Aslında biz veliler için zor oluyor. Bence bu çantaları çocukların taşıması sakıncalı. İlerleyen dönemlerde sıkıntı yaratabilir diye düşünüyorum" dedi.
kaynak.www.posta.com.tr
BEYAZ BÜLTEN Bu haberi paylaşmak istedim.Çünkü benimde ilkokula başlayan bir çoçuğum var.Gerçekten çoçuklarımızın çantaları çok ağır .Tüm kitaplar her gün getirmek bence saçma bir uygulama.vücüt ve kemik gelişimini tamamlamamış çoçuklarımız üzerinde kalıcı fiziksel sorunlar yarata bileceğini düşünüyorum.Biz velilerin bile taşımakta zorlandığı çantalar için bir çözüm bulunmalı
Haberin Devamı ►

3 Ekim 2013 Perşembe

Dünya 100 kişilik bir köy olsaydı ne olurdu ??? İşte cevapları

0 yorum
Bu gün çok güzel ve ilginç bir araştırmaya rastladım.Sizlerle paylaşmak istedim.

Gerçekten çok ilginç sonuçlar ve rakamlar var.Buyrun bakalım;

Araştırmalara göre dünya 100 kişilik bir köyden ibaret olsaydı bakın ne olurdu. 1 kişi AIDSli olurdu.





                                                                  86 kişi okuma yazma bilirdi.

                                                                 Sadece 7 kişinin bilgisayarı olurdu.




                                                  Sadece bir kişinin üniversite diploması olurdu.



                            20 kişi toplam enerjinin yüzde 80'ini kullanırken, 80 kişi kalan yüzde 20'yle yetinirdi.

         48 kişi taciz, hapis, işkence veya ölüm nedeniyle düşüncesini konuşamaz veya uygulayamazdı.



48 Erkek 52 Kadın olurdu


17 kişi Çince, 8 kişi Hintçe, 4 kişi Arapça 6 kişi Rusça, 6 kişi İspanyolca, 9 kişi İngilizce ve 50 kişi farklı dillerde konuşurdu.
30 kişi beyaz tenli olurdu
Bir yılda 2 doğum 1 ölüm meydana gelirdi.

20 kişi bombardıman, mayın, tecavüz veya kaçırılma korkusuyla yaşardı.
6 Amerikalı köyün bütün parasının yüzde 59'una sahip olurdu. 74 kişi paranın yüzde 39'unu paylaşırken 20 kişi de kalan yüzde 2'ye sahip olurdu
15 kişi aşırı kilolu, 30 kişinin her zaman ulaşabileceği yiyeceği, 20 kişinin yetersiz gıdası, 50 kişi sürekli aç, 1 kişi ise açlıktan ölmek üzere olurdu.
70 Yetişkin 30 çocuk olurdu

60 Asyalı, 13 Kuzey Amerikalı, 13 Afrikalı, 12 Avrupalı, 1 Okyanusyalı olurdu.
68'i temiz hava solurken diğerleri kirli havada yaşardı.
17 kişi içecek temiz suya sahip olmazdı.

10 Kişi Eşcinsel olurdu

33 kişi Hıristiyan, 19 kişi Müslüman, 13 kişi Hindu, 6 kişi Budist, 5 kişi yüksek bir varlığın olduğuna inanan, 20 kişiyse diğer dinlerden veya ateist olurdu.
24 kişi karanlıkta yaşıyor olurdu

kaynak www.haberturk.com.tr












Haberin Devamı ►
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © BEYAZ BULTEN Design by O Pregador | Blogger Theme by Blogger Template de luxo | Powered by Blogger